1 Mart 2008 Cumartesi

01.03.2008 Milliyet Gazetesi

http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=500710


Domuz eti tesisi kuracaktı başına gelmeyen kalmadı

Tuğba Tekerek


Gencay Tunç, vurulup çürümeye terk edilen domuzlara milli servet deyip tesis kurmaya girişti. Tehditlerle, davalarla, engellerle karşılaştı. Tunç 1.5 yıllık süreçte neredeyse hiç yol alamadı
‘Neden bir milli serveti ekonomiye kazandırmayalım’ diyerek Bolu Mengen’de domuz eti işleme tesisi kurmaya girişen Gencay Tunç bir yılı aşkın süredir ölüm tehditleriyle ve hakkında açılan davalarla uğraşıyor. Tunç, projenin gerçekleşmemesi için önüne bürokratik engeller de çıkartıldığını söylüyor. 350 bin dolar yatırımla kurulacak olan Türkiye’nin ilk entegre domuz eti kesim ve işleme tesisi Dünya Bankası’ndan (DB) 125 bin dolar hibe almaya hak kazandı. Ancak, inşaat ihalesi hala tamamlanamayan proje eylüle kadar bitmezse hibe alınamayacak. Türkiye’de şu anda hiç ruhsatlı domuz çiftliği ve kesimhanesi bulunmuyor.
‘Devleti yanımızda istedik’
Projenin hikayesi şöyle:Çiftçilerin tarlalarını korumak için yaban domuzlarını vurduklarını, bu hayvanların çürüyüp insan sağlığına tehdit oluşturduğunu düşünen Tunç ‘çürüyen milli serveti’ 1 milyon dolar ihracat gelirine dönüştürmek için Mengen Keiler adlı şirketiyle bir proje geliştirdi. Ermeni asıllı Tunç, DB hibesinden yararlanmak üzere 2006’da Tarım Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlığa hibe sağlamaktan çok ‘devleti yanında görmek’ istediği için başvurduğunu belirten Tunç, DB’nin desteğini sağladı. Projesi, köylerde yerel kalkınmayı teşvik etmek amacıyla desteklenen projelerden biri olmaya hak kazandı. 30 Kasım 2006’da hibe sözleşmesi imzalandı.
Önce onayladı, sonra dava açtı
Anlattığına göre zorlu süreç de bundan sonra başladı. Tunç’a bir yandan ‘çarmıha germe’ tehditleri gönderilirken bir yandan da yerel medyada, internet sitelerinde hakkında olumsuz haberler çıktı. ‘Bu işi başlatan’ Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Abdullah Uzun çeşitli toplantılarda projenin “manevi değerlere aykırılığını” anlattı.Bu arada projenin Bolu İl Özel İdaresi İl Genel Meclisi tarafından onaylanan imar planına karşı dava açıldı. Tunç’a göre davayı açan İl Genel Meclisi üyesi iki kişi AKP’ye yakın kişiler.
4 ay sonra gelen cevap
12 Eylül 2007’de mahkeme projede yürütmeyi durdurma istemini reddetti. Bunun üzerine, Tunç DB prosedürüne göre inşaat ihalesini gerçekleştirdi. İhale sonucunu 9 kasımda Tarım İl Müdürlüğü’nün onayına sundu. Ancak Tunç’a göre, 5 günde cevap gelmesi gerekirken 1 ay boyunca olumlu ya da olumsuz hiçbir cevap gelmedi. Sonuçta, ihaleden yaklaşık 3 ay sonra, 31 aralıkta bazı belgelerin eksik olması gerekçesiyle inşaat ihalesi iptal edildi. “Bolu Tarım İl Müdürü’nün üzerinde siyasi baskı olduğunu duyuyoruz” diyen Tunç’a göre Müdür projenin gerçekleşmemesi için elinden geleni yaptı. Örneğin Tarım Bakanlığı’nın “Yatırım işlemlerinin devam ettirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır” diyen yazısı müdürlük tarafından Tunç’a iletilmedi. Ayrıca, önce “Yatırımcı proje gereği taahhütlerini yerine getiriyor” diyen müdürlük sonra ihale evraklarını inceleme kararı aldı.
‘Eften püften sebepler’
İnşaat ihalesinin ‘eften püften sebepler’le iptal edildiğini syleyen Tunç bu durum karşısında tepkisini şöyle dile getiriyor: “Bu şu demek: Gözünün üzerinde kaşın var, kaşının üzerinde alnın var, alnının üzerinde saçın var; sen ne yapsan, ağzınla kuş tutsan ben sana bu işi yaptırmayacağım” . İnşaat ihalesi tamamlanmadığı için şimdiye kadar DB’nin hibesinden kullanamayan Tunç’un, projesini eylülde tamamlaması gerekiyor. Proje eğer eylülde bitmezse hibe iptal edilecek. “Ben yanlış bir şey yapmıyorum ki” şeklinde konuşan Tunç gerekirse hibeyi almadan, “sonunda ölüm bile olsa tesisi kuracağım” diyor.

Domuz yarasından kedi maması
Tunç, Türkiye’nin fırça yapımı için ithal ettiği domuz kılına binlerce dolar ödediğini belirterek entegre tesiste domuzun kılından da faydalanılcağını söyledi. Projeye göre et olarak kullanılamayacak olan domuzun yaralı yerleri de kedi - köpek maması yapımında kullanılacak. Tunç, domuz eti ve ürünleri ihracatıyla yılda1 milyon dolar gelir elde etmeyi hedefliyor.

‘Ya Ermeni ya da...’
Gencay Tunç’a hitaben hakaret dolu pek çok mesaj yazıldı. Bir internet sitesinde yer alan okur yorumu şöyle:“Sayın Genel Müdür Gencay Tunç Bey;Sen bu ülkenin yetiştirdiği biri olamazsın. Sende zerre kadar müslüman kanının olduğuna inanmıyorum. Ya Ermeni ya da sapık bir tohumun türemesisin. Ülkeye ekonomik katkı yapacak diye domuz satmayı mubah gören bir insan aile ekonomisine katkı yapsın diye acaba karısını ve kızını satmayı mubah görebilmeli mi? Buna ne cevap verdin çok merak ediyorum. Bu ülke senin gibi para için, menfaat için kutsal değerini satsınlar diye şehitler vermedi. Bu milletin bugünkü uyuşukluğundan ve vurdum duymazlığından cesaret alıp boyunu aşacak işlere sakın girme. Bir gün bu dualı millet uyanırsa seni o kuracağın domuz çiftliğinde ibreti alem olsun diye çarmıha gererler.”

SP İl Başkanı: Türklerin genleriyle oynanacak
Projeye karşı çıkan Saadet Partisi Bolu İl Başkanı Abdullah Uzun, domuz eti işleme tesisini değerlendirirken, “Türk insanının genleriyle oynanacak” dedi. Mengen’in aşçılarıyla meşhur olduğuna dikkat çeken Uzun, projenin uzun vadede müslümanların domuz etini özümsemelerini amaçladığını belirterek, “Yavaş yavaş bizim Türk insanının genleriyle oynayacaklar. Domuz etini Mengenle bağdaştırıp mutfak kültürüne de girecek” dedi.Çevresel nedenlerle de projeye karşı olduklarını söyleyen Uzun, domuz etinin gayrimüslimlerin yaşadığı bölgelerde satılabileceğini ama tüm marketlerde satılmasına karşı olduklarını belirtti.

‘Evrak tamamlanmazsa proje iptal olur’
Bolu Tarım il Müdürlüğü, Tunç’un iddialarını reddediyor. Müdürlükten üst düzey bir yetkili, yatırımcının proje kapsamında vermesi gereken evrakta eksiklik olduğunu, bu nedenle hibe dilimlerinin salınmasının mümkün olmadığını belirtti. İnşaat ihalesinin yenilenmesi gerektiğini söyleyen yetkili, “Evrakı eksik olduğu için iptal edilen projeler var, bu proje de iptal edilebilir” dedi.